Çanakkale’deki Kuş Popülasyonu ve İklim Değişikliği Etkileşimi
Çanakkale’de, 2025 Kış Ortası Su Kuşu Sayımları (KOSKS) sonuçları açıklandı ve kuş sayılarında gözle görülür bir artış tespit edildi. Bu önemli verileri değerlendiren kuş gözlemcisi Cenk Polat, son beş yılda özellikle son iki yılda Çanakkale’de kuş popülasyonunda artış olduğunu belirtti. “Avrupa’da yaşanan kar, soğuk hava ve don olaylarının güneye inmeye neden olduğu için kuşlar da daha güneye yöneliyorlar. Bu durumun Çanakkale’deki kuş sayıları üzerinde belirgin bir etkisi var” diyen Polat, doğanın dengesi ve kuşların yaşam alanlarının korunması gerektiğinin altını çizdi.
Kuş Popülasyonundaki Değişimler ve KOSKS’un Önemi
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan KOSKS, su kuşlarının envanterinin çıkarılması ve önemli alanlardaki popülasyonun belirlenmesi açısından büyük bir öneme sahip. Yaban hayatı fotoğrafçısı ve kuş gözlemcisi Cenk Polat, “İklim değişikliği nedeniyle kuşların güneye inmesi sonucu Çanakkale’de kuş sayılarında artış yaşandığını vurguladı. Kuzey yarım kürede aynı tarihlerde yapılan bu sayımlar, kuşların durumunu izlemek ve değişimleri belirlemek adına oldukça kritik” şeklinde konuştu.
Çanakkale’de özellikle Kavak Deltası’nın önemine değinen Polat, bu bölgede kaydedilen en yüksek kuş sayılarına dikkat çekti. “Flamingolar, pelikanlar ve diğer su kuşlarının gözlemlendiği bu alan, kuş gözlemcileri için oldukça değerli. Ayrıca nesli tehlike altında olan kuş türleri de bu bölgede izlenebiliyor. Çanakkale’deki sulak alanların önemi ve kuş çeşitliliği, doğa tutkunları için büyük bir çekim noktası oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
İklim Değişikliğinin Kuş Popülasyonuna Etkileri ve Tehlikeleri
Kuşların sayılarının azalması, iklim değişikliğinin doğaya olan etkilerinden sadece biri. Polat, “Her yıl sıcaklık rekorları kırıyoruz ve sıcaklıklar artmaya devam ediyor. Bu durum kuşlar üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Özellikle su kuşları ve ördekler gibi türler, bu değişimden olumsuz etkileniyorlar. Örneğin yeşilbaş dediğimiz türün sayıları 20 yıl öncesine göre yüzde 80 azalmış durumda. Bu durum, avcılığın kontrol altına alınması ve doğal yaşam alanlarının korunmasıyla çözülebilir” şeklinde konuştu.
Kuş popülasyonundaki değişimler, doğanın hassas dengesinin altını çiziyor ve insanların doğaya olan etkilerinin ne denli büyük olduğunu gösteriyor. Kuşların sayılarının azalması, ekosistemin bozulması ve nesli tehlike altında olan türlerin varlığının tehlikeye girmesi, doğa koruma çalışmalarının ve iklim değişikliğiyle mücadele stratejilerinin önemini bir kez daha vurguluyor. Bu nedenle, doğal yaşam alanlarının korunması, avcılığın kontrol altına alınması ve iklim değişikliğine karşı daha duyarlı bir tutum sergilenmesi, kuş popülasyonunun ve doğanın geleceği adına hayati önem taşıyor.
