İznik Gölü’nde Kuraklık Tehlikesi: Dünya Sulak Alanlar Günü’nde Uyarılar Yapıldı
Bursa’da, ‘2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, Türkiye’nin 5’inci, Marmara Bölgesi’nin ise en büyük gölü olan İznik Gölü’ndeki su seviyesinin endişe verici derecede düşüşüne dikkat çekildi. İznik ve Orhangazi ilçelerinde yer alan göl, son yıllarda hızlı bir şekilde kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kalırken, Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) tarafından düzenlenen basın açıklaması ile bu durum bir kez daha gündeme taşındı.
Göl kıyısındaki Çakırca Mahallesi’nde yapılan açıklamaya Bursa Kent Konseyi, Osmangazi Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi, Gemlik Kent Konseyi, Mudanya Kent Konseyi ve İznik Çevre ve Yaşam Platformu üyeleri de katılım gösterdi. Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Özge Sivrioğlu’nun okuduğu ortak açıklamada, küresel ısınma, sanayi atıkları ve vahşi sulamanın göldeki su seviyesindeki düşüşte etkili olduğuna vurgu yapıldı.
Göl Ekosistemini Tehdit Eden Faktörler
Göle dair endişe verici durumu açıklayan açıklamada, İznik Gölü’nün Marmara Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin ise 5. büyük gölü olmasına rağmen, 1978 yılından itibaren düzenli bir şekilde su seviyesinde azalma yaşandığı belirtildi. Özellikle evsel ve tarımsal kirlilik, iklim değişikliği, yanlış su politikaları ve sanayi faaliyetlerinin göldeki çekilmeyi hızlandırdığı ifade edildi. Geçtiğimiz yılda meydana gelen alg patlamasının, göldeki su kirliliğinin ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını gösterdiği vurgulandı.
Çevreciler, gölü besleyen su kaynaklarının sanayi tesisleri tarafından aşırı kullanıldığını ve bu durumun göl ekosistemini ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti. Özellikle bir fabrikanın yılda 1 milyon 458 bin metreküp su tükettiği ve bu suyun stratejik yeraltı kaynaklarından çekildiği iddiaları gündeme getirildi. Ayrıca, tarım ilaçları, kimyasal gübre ve bakır sülfat üretimi yapan bir firmanın ÇED olumsuz kararına rağmen, İznik Gölü’ne yalnızca 350 metre mesafede faaliyetlerini sürdürdüğüne dikkat çekildi.
Çözüm Önerileri ve Gelecek İçin Hedefler
Açıklamada, göldeki durumu iyileştirmek adına alınması gereken tedbirler de sıralandı. Yeraltı sularının bilimsel yöntemlerle izlenmesi, gölü kirleten deşarjlar ve atık su boşaltımlarının engellenmesi, zararlı tarım ilaçlarının kullanımının yasaklanarak doğal tarım yöntemlerine geçilmesi, gölden ve havzadan alınan aşırı su kullanım izinlerinin gözden geçirilmesi ve gölde ve çevresinde aşırı su kullanan ve atık üreten sanayi tesislerine izin verilmemesi gerektiği belirtildi.
“Dün olduğu gibi bugün de yarın da İznik Gölü’nü savunmaya devam edeceğiz” sözleriyle açıklamasını tamamlayan çevreciler, göl ekosisteminin korunması adına daha fazla bilinçlendirme ve önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çektiler. İznik Gölü’nün doğal güzelliklerini ve ekosistemini korumak, sadece bugün değil, gelecek nesillere de miras bırakılması gereken bir sorumluluk olarak görülmekte. Göle karşı alınacak tedbirler ve koruma çalışmaları, bölgedeki hayvan ve bitki türlerinin yaşam alanlarının korunması açısından da büyük önem taşımakta.
